Dünya Kupası 1994… Kolombiya-ABD maçında Kolombiya’nın ‘centilmen’ lakaplı ünlü oyuncusu Andres Escobar’ın kendi kalesine gol atması ve bu nedenle ülkesindeki bahis baronları tarafından öldürülmesi herkesin hatırladığı acı bir olay. Ama dünyanın her yerinden onbinlerce çocuğun iyileşmesine aracılık eden ‘Futbol3’ün çıkışının da kaynağı… Hırsı değil centilmenliği, bencilliği değil kapsayıcılığı odağına alan bu futbol oyunu, uzun yıllardır Save the Children’ın dezavantajlı bölgelerde çocukları hayata yeniden bağlarken kullandığı en önemli ilaçlardan biri. İşte o ilaç, bir yılı aşkın süredir 6 Şubat depremlerinden etkilenen çocukların yaralarını sarmakta, onları hayata ve akranlarına bağlamakta önemli işler başarıyor.
ÇOCUKLAR İÇİN GÜÇBİRLİĞİ
Futbol3, Save the Children’in Mastercard Türkiye desteğiyle deprem bölgesinde hizmete açtığı yeşil sahalarda oynanıyor. Projenin adı aslında her şeyi anlatmaya yeter: Umut Sahaları. Biz de geçtiğimiz günlerde hem Umut Sahaları’nı hem de çok merak ettiğimiz futbol3’ün uygulamasını görmek üzere Hatay’a gittik. Yanımızda Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal da var. Gürdal, Mastercard’ın bölgedenin ‘iyileşmesi’ sürecindeki çalışmaları anlattı. Mastercard olarak depremin hemen ardından bölgeye insani yardım ulaştırdıklarını, üye işyerleri ve tüm ekosistemin de desteğiyle akut dönemdeki çalışmalara katıldıklarını söyledi. Akut dönem sonrasında ise daha kalıcı katkılar için iş ortaklarıyla kafa kafaya verdiklerini anlattı. Umut Sahaları projesinin doğuşunu ise şöyle özetledi: “Bölgeye kalıcı değer katmak hedefiyle, 30 yıldır süregelen sponsorluğumuz sebebiyle yakın ilişkilerimiz bulunan UEFA’yı, bu alandaki doğru standartları belirlemesi ve bilgi birikimini aktarması için proje partneri olarak dahil ettik. Mastercard olarak, UEFA Foundation for Children, global partneri Save the Children ve yerel ortağı Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile birlikte bölgede üç saha inşa etmek için güçlerimizi birleştirdik. Bugün Gaziantep (Nurdağı), Hatay (Defne) ve Adıyaman’da Umut Sahaları inşa edildi. Yüzlerce çocuk tarafından kullanılıyor.”
Mastercard Doğu Avrupa Bölgesi Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasemin Develioğlu Görgü, TEV Genel Müdürü Banu Taşkın ve Save The Children temsilcileri ile Defne’deki Umut Sahası’ndaki maçı izlerken öğrendik ki bu sahalarda, başka kulüplere transfer olan yetenekler keşfedilmiş.
YENİDEN GÜVENMEYİ ÖĞRENİYORLAR
Yetenek keşfi elbette önemli ama Umut Sahaları’nın amacı bu değil. Burada amaç depremin etkisiyle içine kapanan, hayata ve çevresindekilere güveni kırılan, sürekli kabuslar gören çocukları yeniden yaşama dahil etmek. Save the Children uzmanlarından öğreniyoruz ki depremden sekiz ay sonra kurulan bu sahalarda 1000’den fazla çocukla çalışılmış. Peki sonuçları neler olmuş? Bu soruyu da Save The Children Türkiye Hatay Sahası Yöneticisi Özlem Çalışkan yanıtladı: “Futbol3’ü daha önce de Lübnan, Bosna Hersek, Somali gibi bölgelerde uygulamıştık. Her bölgeye adapte edilebilmesi çok güzel. Umut Sahaları, çocukların kabuklarından çıkıp yeniden okula devam etmelerinde önemli etken oldu. Pilot olarak kurulan Hatay ve Gaziantep’te 310 çocukla çalışıldı. Gelen çocuklar kendilerini daha güvende hissetmeye başladıklarını söylediler. Birlikte hareket etmek, plan yapmak, eleştirmek, kabul etmek çok önemli. Uyguladığımız Futbol3, aslında toplumun bir simülasyonu gibi. Temel amaç gol atmak değil, birlikte nasıl gol atılabileceğini belirlemek. Bu herkese iyi geldi.”
Hatay Sahası Çocuk Koruma ve Psikososyal Destek Program sorumlusu Mehmet Ali Akıl ise “Çocukların şiddet ve ayrımcılıktan uzak, birlikte bir takım olarak, dayanışma ve paylaşma içerisinde oynamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Save the Children olarak bugüne kadar Hatay’da farklı programlarla 210 bin kişiye ulaştık ve bunun yarısını çocuklar oluşturdu. Psikososyal destek kapsamında ulaştığımız 10 bin çocuk arasında Umut Sahaları’nda desteklenen 1000’e yakın çocuk var. Şu an bu sahalarda çocuklar oynamaya ve biz de aktiviteler yürütmeye devam ediyoruz” dedi.
ENGELLİ ÖĞRENCİLERE ÖZEL SINIF
-TEV, Mastercard’ın deprem bölgesindeki paydaşlarından biri. Bugün hâlâ, sivil toplum kuruluşları olarak depremin neden olduğu yıkıcı etkileri azaltmak için destekçilerle birlikte, tüm güçleriyle çalıştıklarını belirten Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, sürdürülebilirliğe dikkat çekti: “Afetten etkilenen gençlerin eğitimine yönelik desteklerin uzun soluklu ve sürdürülebilir olması büyük önem arz ediyor. Bunun bilinciyle tüm dünyadaki Mastercard çalışanlarının değerli bağışlarıyla bir fon oluşturduk. Bu fon sayesinde, Adıyaman’da özel eğitim alan çocuklarımızın ihtiyaç duydukları eğitim materyallerini temin edeceğiz. 11 okulda bulunan yaklaşık 120’den fazla özel eğitim sınıfını bu materyallerle donatarak, çocuklarımızın eğitimine anlamlı bir katkıda bulunmayı ve onların geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Adıyaman’da özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların devam ettiği okul ve/veya sınıfları engellilik durumlarına uygun eğitim materyalleri ile donatmayı hedefliyoruz” dedi.
‘YENİ SAHALAR EKLENEBİLİR’
-Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, Defne Umut Sahası’ndaki maçı hepimiz gibi hayranlıkla izledi. Oyunculara madalyalarını taktı. Mastercard’ın sosyal fayda vizyonunu “İşimizi iyi yaparak iyilik yapmak” diye özetledi. Projenin bundan sonraki aşaması için de şunları söyledi: “Bölgeye ve insanlarına ilgi sürmeli. Bölgedeki insanlarımızın imkânlara erişebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Gerek teknolojimizi entegre ederek gerekse çalışma arkadaşlarımızın ve paydaşlarımızın katkısını sağlayarak projelerin gücünü artırıyoruz. Yüzlerce çocuğumuz eğitimlere katılarak sporun iyileştirici faydasını deneyimlemiş oldu. Bölgedeki çocuklar ve gençler halihazırda açık olan sahalardan faydalanmaya devam ediyor. Biz de ihtiyaca göre Save the Children ile birlikte Umut Sahaları’nın sayısını artırabiliriz.”